Beyonce’un etkileyici çıkışının ardından ana akım plak
şirketleri bir anda “acaba biz de ortak bir albüm çıkarma günü mü belirlesek?”
diye kara kara düşünmeye başladılar.
Beyonce, beşinci solo albümü “Beyoncé” için hem dijital
platformlarda hem de müzik marketlerde aynı günde satılmasına yönelik iyi bir
organizasyon yapınca tüm dünya çapında albümünün satış rakamları bir anda tavan
yapmıştı. Şarkıcı “hayranlarımla aramda doğrudan ilişki kurmamızı engelleyen
bağlardan sıkıldım” şiarı üzerine inşa ettiği bu stratejik hamlesinde tüm
dünyada (i-Tunes dahil) 13 Aralık Cuma sabahı albümünün piyasalarda olduğunu
ilan etti.
Bu ani çıkışla dijital piyasalara girdiği anda korsanı
türeyen şarkıların daha piyasaya bile çıkamadan sönmesinin bir anlamda önüne
geçebilmişti Beyonce, en azından süreyi uzatabilmişti diyelim…
Albüm çıkış tarihleri üzerine endüstri içindeki durumu küçük
bir örnekle durumu anlatmaya çalışalım. Örneğin İngiltere’de genel olarak
albümlerin piyasaya çıkışları Pazartesi gününe getirilmekte, ABD’de ise Salı
günü seçilmiş. Aynı şekilde Avusturalya gibi “uzak” bir ülkede ise satışlar
için Cuma günü belirlenmekte. Böylece haftanın her günü dünya çapında müzik
piyasası canlı üretimini sürdürüyor, oh ne güzel değil mi?!
Tabii ki değil!
Cuma günü Avusturalya’da satışa sunulan albümün ertesi hafta
başını beklemeden internet üzerinden korsan sektörünün başköşesindeki yerini
aldığını tahmin edersiniz. Yani haliyle daha İngiltere gibi bir ülkede satışa
konulamadan “serbest dolaşımda” uçmakta bu albüm. Kesin satın alacağı
hesaplanan tüketici kitle için bir problem yok tabii ki, bununla birlikte albüm
satış rakamlarını, hatta dijital satışları, streaming oranlarını bile bir hayli
aşağı çekiyordu bu çıkış tarihleri farklılıkları.
Buradan yola çıkan plak şirketleri Haziran 2015’ten itibaren
dünya çapında “Global Album Release Day” (Global Street Date) olarak Cuma
gününün belirlenmesi için kolları sıvadı. Tüm dünyada albüm aynı gün piyasada
olacak ve korsana düşene kadar en azından satış rakamlarını artırabilecekler.
Bu işin sorunlu yanı sadece korsan endüstrisi ile ilgili de
değil. Bir albümün Cuma günü dijital
platformlarda da satışa sunulduğunu düşünürsek, yine aynı şekilde Pazartesi
günü İngiltere için “yasal bir sorun” oluşturmaya devam ediyor. İnsanlar albüm
satın almak yerine yasal yoldan “online streaming“e başvurabiliyorlar ya da
albümü dijital olarak download edebiliyor/satın alabiliyorlar. Tabii ki bu yine
de işin istenebilecek taraflarından. Nihayetinde albüm satışları azalsa da, müzik
endüstrisine yasal yoldan para kazandırmış oluyorsunuz, bu günümüzün “teknoloji/müzik
ikilemi“sorunu…
Ortak çıkış tarihi mevzusuna itiraz edenler de mevcut. Mesela
bağımsız plak şirketleri kendileri için Cuma gününün uygun olmadığını,
geleneksel olarak hafta başında daha fazla albüm satıldığını belirtmekteler.
Aynı şekilde küçük çaplı müzik dükkânları yani perakendeciler için tedarik
sorunu gündeme geliyor. Global çapta düzenlenecek böylesi bir organizasyon için
toptancılar ve büyük marketler avantajlı konuma geçerken, lojistik ve
sektördeki iş yapma biçimleri nedeniyle yeni bir albümü aynı hızda raflarına
sokamayacak olan küçük müzik dükkânları için böylesi bir düzenleme çok da
yararlı değil.
Cuma gününün seçilmesi belki kısa vadede müzik endüstrisi
için olumlu sonuçlar doğuracaktır fakat “albüm satışı”na yönelik genel bir
değişim olduğu görüldükçe, sistemsel problemlerin bu işin temelini oluşturduğu
anlaşılmalı ve buna yönelik kırılmalar yaratılmalı diye düşünüyorum.
Aynı Bakkal v. Hipermarket savaşlarına benziyor değil mi?..
Yani çözüm günü değiştirmekte değil!
Şu yazıyı okumakta fayda var: http://nfl-2010.com/music/weighing-the-pros-and-cons-of-a-universal-music-release-day-forbes.html