Pages

Subscribe:

Ads 468x60px

Labels

18 Aralık 2014 Perşembe

Taylor Swift Dijital Müzik Piyasasını Karıştırınca: Taylor Swift vs Spotify!



Taylor Swift geçen ay, eserlerinin layıkıyla değerlendirilmediğini düşündüğü için Spotify platformundan tüm katalogunu çektiğini açıklamıştı. Swift’e göre, sanat eserlerine bizzat onu üretenlerin yani sanatçıların değer biçebilmeleri gerekmekte ve günümüzdeki online streaming (çevrimiçi müzik dinleme) platformları nedeniyle bu husus rafa kaldırılıyor. Yani eser sahiplerine hak edilen oranlarda ekonomik geri dönüş sağlanmıyor (royalty ödemelerinden bahsedilmekte).

Evet güzel ama bununla birlikte zaten müzik piyasasının hiçbir zaman bu şekilde bir yapılanmaya sahip olmadığı akıllardadır umarım. Küresel kapitalist dünyada dev şirketler güdümünde belirlenmek zorunda bırakılan piyasalar sanıyor musunuz ki streaming platformları var olmadan önce sanatçılara adil ödemeler yapıyorlardı?!

Bu açıdan konuya yaklaşınca işi toptan iptale götürmek ve sistemsel kırılma yaratmak tek çare gibi duruyor…

Ama mevcut tartışmalara sistem içinden bakışla yaklaşırsak, Spotify günümüzün hızlı değişen müzik endüstrisinde rakibi olan diğer streaming platformlarına göre daha adil davranabiliyor. En azından sanatçıların çoğu böyle düşünmekte. Taylor Swift’in gündeme oturan hamlesiyle elde etmeye çalıştığı ise, Spotify’in yoğun kitlelere ulaşmasını sağlayan “freemium” üyelik yapısıyla dinleyicilerin tüm kataloglara ücretsiz olarak erişim sağlayabilmesinde değişiklik. Swift, kendi katalogunun bu sınıftan çıkarılarak “Spotify Premium” yani aylık ücretli abonelikle dinlenebilen tarafa alınmasını talep ediyor.

Spotify kurucusu/CEO Daniel Ek ise ısrarla mevcut yapılarını değiştirmeyeceklerini, freemium ve Premium için farklı sınıflandırmaların mümkün olmadığını, her ikisinde de tüm katalogların açık olduğunu dile getiriyor.

Daniel Ek, öncelikle global müzik endüstrisinin içinde bulunduğu durumu değerlendiriyor ve 2014 yılında 30 yeni ülkede faaliyete başlayan Spotfy’in misyonunun geleceğin müzik dinleme anlayışı olduğunu vurguluyor. Yani artık kasetten albüm CD’sine, oradan single çalışmalara, internet bazlı satışlara doğru evirilen müzik dinleme olgusu, yerini online streaming ile ücretsiz dinlemelere doğru bırakıyor.

Ek, aslında dinleyicilerin freemium üyelikle istediği müzikleri ücretsiz dinlerken arka planda müzik endüstrisine katkının devam ettiğinin altını çiziyor. Burada iki nokta var; ilk olarak reklam gelirleri vasıtasıyla dinleme başına belirlenen oranlarda yine sanatçılara geri ödemeler yapılmakta. İkinci olarak da freemium üyeliğin yaptıkları araştırmalarla Premium (ücretli) üyeliğe dönüşme oranının da giderek arttığını vurguluyor Daniel Ek. Yani Spotify’a göre, dinlenen eserler hala bir ticari değere sahipler.

Tabii ki burada Premium üyelikte dinleme başına ödeme ile freemium arasında fark olduğunu belirtmekte fayda var, Premium her zaman sanatçılar için daha önemli bir gelir üretiyor. Taylor Swift de zaten bunu talep ediyor esasında. Fakat Ek bu konuda farklı düşünüyor. Ona göre, Spotify gibi bir araç olmasa da günümüzde insanlar bir şekilde aradığı müziği ücretsiz dinlemeyi başarıyorlar. Bilindiği gibi pek çok korsan kanaldan istenen müziğin bedava dinlenmesi mümkün! “Spotify hala sanatçılara geri ödemeler yapmaktayken bu itirazın sebebi ne?”, diye sormadan edemiyordur herhalde Daniel Ek…

Olay endüstrideki kırılmada yatıyor. Swift ve onun gibi düşünen pek çok müzik insanı albüm satışlarının azalmasının yarattığı travmaları yaşıyorlar ve bu konuda da oldukça haklılar. Swift, “Gittiğim her yerde müzik satışlarının her geçen gün daha da kötüleştiği konuşuluyor ama insanlar hiç bir şey yapmıyor, var olan araçlarla –Spotify vurgulanıyor burada- yollarına devam etmeyi sürdürüyorlar” şeklinde konuşuyor. “Halbuki sanatçılar için dijital satışlar ve iTunes gibi platformlardaki download getirileri Spotify’a göre çok daha yüksek.”

Hemen birkaç istatistik de verelim. Öncelikle Spotify, gelirlerinin %70’ini plak şirketlerine tahsis ettiğini ve bu konuda oldukça şeffaf davrandıklarını ifade ediyor. Swift’in plak şirketi Big Machine, “ülke içi streaming” olarak geçen yıl 500bin$ Spotify’dan kazanıldığını açıklamış. Spotify ise “global streaming” gelirleriyle bu oranın Taylor Swift için 2milyon$ olduğunu vurguluyor. Bana pek de az gelmedi bu rakamlar yahu?!


Ama işin içinde karmaşık kapitalist şirketler olunca sanatçı ödemeleri güme gidebiliyor. Çünkü bu örnekte Swift’in haklarını elinde tutan Universal, bu 2milyon Dolarcık ödemeyi alıyor ve Swift’in plak şirketi Big Machine de bundan bir miktar kesiyor. Neticede Swift’e tam olarak ne ödendiğini hesaplayabilmek imkansız… Anlaşılan bu paralar sanatçılara erişemiyor maalesef, işte olayın özü bu!

Bir de müziğin kayıt altına alınamadığı yılları düşünsenize…

Canlı performansların haricinde hiçbir şekilde müzik dinleme imkânının olmadığı yılları…

Seçkin zümrelerce dinlenebilen müzik ile halk müzikleri arasındaki farkları, canlı söyleyemeyen/çalamayan sanatçının müzik dünyasında yerinin olmadığı o zamanları…

O halde tartışmaya devam! :)


Meraklısı için Taylor Swift’in bu konudaki bir röportajı:

Bu da Spotify’ın karşı savunması diyelim:


0 yorum:

Yorum Gönder

 
Blogger Templates