YouTube’un tavizsiz tutumu nedeniyle, dünyadaki bağımsız müzik şirketlerini bir araya getiren Global Bağımsız Müzik Ağı (WIN) kamuoyuna isyan edercesine seslenmek zorunda kaldı. Kapalı kapılar ardındaki görüşmelerde şimdiye kadar Sony, Warner ve Universal gibi ana akım plak şirketleri YouTube’un dayattığı yeni müzik stratejisine oluru vermişlerdi. Geriye neredeyse tek kalan WIN ise görüşmelerde istediğini alamadığı için “gereksiz ve kabul edilemez önerilerle” dolu bu dayatmayı kamuoyuyla paylaşma gereği duydu.
Peki YouTube’un şimdiye kadar yürüttüğü albüm kapağı (static
image) altında şarkıları dinletme yöntemi yani kabaca her şeyi bir videoymuş
gibi gösterme yönteminde ne gibi bir değişim oluyor?
YouTube, dünyadaki video paylaşım siteleri arasındaki
liderliğini sürdürmeye devam etmekten geri adım atmış değil, hala video
platformu en büyük silahı. Fakat artık bunun dışındaki bir mecraya da adım
atmaya karar verdi!
Yapılan istatistiklerde YouTube’un aynı zamanda en büyük
müzik dinleme (streaming) sitesi de olduğunu ortaya koyuyor. Yukarıda
değinildiği gibi eskiden beri tüm audio dosyalarını yani şarkıları bir resim
veya video klip ile birlikte eklemek zorunda olduğumuz YouTube, önümüzdeki
günlerde iTunes veya Spotify gibi streaming üzerine kurulu dijital ses
platformlarını alaşağı etmek için hamlesini yapıyor.
Geçen yılın Kasım ayında akıllı telefonlar için geliştirdiği
aplikasyonunda güncellemeye giden YouTube’un, bilgisayar çakallarının gözünden
kaçmayan bir şeylere kalkıştığı anlaşıldı. Uygulamada bazı özellikler Deezer,
Spotify, iTunes gibi dijital platformları çağrıştırıyordu. Bu sır bir süre
büyük dedikoduları beraberinde getirdi ve bu yılın başından itibaren gizli
görüşmeler medyaya yansımaya başladı.
Neyse bizim konumuzdaki başrol oyuncusu WIN, YouTube’un
kendilerine insanı koşullar öne sürmediğini dile getiriyor. Bununla yetinmeyip
eğer önlerine konan sözleşmeyi kabul etmedikleri takdirde tüm WIN üyesi
bağımsız plak şirketlerinin kataloglarının YouTube tarafından bloke
edilebileceği tehdidini de yapmış YouTube. Üstelik görüşmelerde bu hükmün
müzakere edilemez olduğunu da vurgulamaktaymış yani “ya imzalayın sözleşmeyi ya
da biz gereğini yaparız” durumu. WIN’e göre tıklama, izleme başına ödeme ve
diğer türlü reklam gelirlerindeki komisyon oranlarının da Spotify gibi dijital
mecralara göre fiyat kırmaya yönelikmiş. Yani YouTube, çok daha az ödemelerle Pazar
lideri olmayı kafa strateji olarak belirlemiş gibi duruyor!
Tabii biz bu lafları kapalı kapılar ardındaki görüşmeleri
bilemeden, basına yansıdığı ölçülerde yazıya dökebiliyoruz. Ama şurası da
gerçek ki 3 dev şirketin (Sony, Warner ve Universal) bu yeni üyelikli müzik
platformu projesine lisans vermesi, YouTube’un elini oldukça güçlendirmiş.
WIN Başkanı (aynı zamanda İngiltere Bağımsız Müzik
Örgütlenmesi Bşk.) Alison Wenham’a göre üyelerinin çoğu zaten küçük işletmeler
ve gelirlerinin önemli bir bölümünü müzik streaming üzerinden kazanmaktalar. “Bu
sayede yeni yeteneklere yatırım yapabiliyorlar. Şimdi karşılarına bu alandaki dünyanın
en büyük şirketi çıkmış ve şu şartları kabul edeceksiniz yoksa streaming
marketindeki yerinizden olursunuz” diyor Wenham.
Şimdi YouTube’dan stratejisini tekrar acilen gözden
geçirmesini ve MTV’nin on yıl önce bağımsız müzisyenleri küçük gören
yaklaşımını tekrarlamamasını talep ediyorlar. Sözleşme şartlarında iyileşmeye
gidilmesinin tüm taraflar için olumlu olacağını yani bu durumda “win win”
durumunun yaşanabileceğini dile getiriyorlar.
Bakalım karşı taraftan gelen cevap nasıl olacak, takipteyiz!
:)
Tabii bunun yine büyükler arası bir mücadele olduğunu, müzik
endüstrisinin koloni yaratma çabasının bir başka tezahürü olduğunu düşünenler
de bir hayli fazla. Özellikle ürettiğinin karşılığını alamayan ve sömürülen
müzisyenler başta olmak üzere!
0 yorum:
Yorum Gönder